GRID_STYLE
TRUE

Classic Header

{fbt_classic_header}

ΠΗΓΗ Α.Ε

ΤΙΤΛΟΙ ΕΙΔΗΣΕΩΝ:

latest

ISTIKBAL


BATI TRAKYANIN SEÇİLMİŞ MÜFTÜLERİNE.

Sayın Müftüler


Sayın Müftüler

Batı Trakya da yıllardır Hristiyan Vatandaşlarımız dini bayramları olan Paskalya’yı kutluyorlar. Zaman geldi biz Müslüman Türkler oruç tutardık onlar büyük hafta diye vasıflandırdıkları dini günlerinde kilisede ayinlerini yaparken biz de teravih kılıyorduk. Ezanlar okunur, mevlitler yapılır,tekbirler getirilir kimse kimseden rahatsız olmazdı. Bu sene ne oldu da bizim camilerimizden okunan ezanlarımız pazarlık masasına yatırıldı yok mikrofonsuz okunacak sonradan da mikrofanlar kısık sesli olacak diye tutturdular. 

Maalesef bu oyunun başını devletin uyduları olan tayinli müftüler tutturdu ne yazık sizde bunu kabul ettiniz. Bize bir kanun hükmünde kararname fasılı çıkararak kiliselerle camilerde cemaat olmasın gerekçeleri döndü dolaştı bizim ezanlarımıza göz diktiler. Devletin dinimizle diyanetimizle ilgili bu tür kararname çıkarmaya hakkı olmadığı gibi çıkarsa da bunu bizim tatbik etmemiz mecburiyeti bize dayatılamaz. 

Çünkü Azınlığımızın din hürriyeti Ülkemiz Yunanistan’ın Ana yasasıyla teyminat altına alınmıştır. Sözde virüs bahanesi yayılacak gerekçeleri gibi saçma sapan bahanelerle oyuna getirildiğinizin farkındamısınız. Bu böyle kabul edildiği gibi bundan sonra bize her sene paskalyalarda ezan seslerini kapatın diyecekler ve akabinde hoparlörleri kaldıracaklar.

SAYIN HÜSEYİN ZEYBEK.
Benim mahalle camiimde ezan matik ile ezan okunuyor. Polis arabası gelerek cami görevlisini arıyor ve ezan seslerinin durdurulmasını istiyor. Durumu bana bildirdiler kendisine caminin mesul kişisi imamı Ahmet FAİKOĞLU’dur diye polislere söylemelerini istedim Caminin anahtarlarını da evime getirmelerini teklif ettim. Bu olay müftü METE’nin hoparlör yazısından sonra oldu. Ardından evime telefon geldi ve telefonda ben Astinomos karakol amiri PAVLİDİZİM dedi. Sayın FAİKOĞLU caminin sorumlusu siz olduğunuzu söylediler kendisine neden diye sordum hoparlörü kapatın Bakanlık emri var dedi. 

Kendisine neden diye sordum bana zaten polis genel amiriyle sayın ZEYBEK HÜSEYİN anlaştı ve hoparlörlerin kapanmasını teminatını verdi dedi. Müftü METE adına kapalı kapılar ardında bu pazarlığı sizin yaptığınızı söyledi ayrıca resmî müftü olan müftü müsveddesi KARA HALİLİN yazısından söz etti. Bende kendisine bu saydıklarınızın hiç birisinin hareketleri beni bağlamaz diye cevap verdim. 

Bana o zaman hakkınızda dava açıp sizi tutuklayıp savcılığa sevk edeceğim. 

Hoparlörleri kapat dedi. Bende kendisine kapatmayacağımı siz devlet gibi itfaiyeye haber edin onlarda kaldıraçlı araç var gelsinler sende polis amiri gibi minareye çık hoparlörü sök deyince ne diyeceğini şaşırdı. 1 saat sonra İskeçe genel polis amiri telefon açarak o da aynı şekilde benden bunları istedi ve senin milletvekili gibi METE adına anlaşma yaptığını ve haparlörlerle ezan okunmayacağının teminatını verdiğinizi söyledi. 

Ardından beni de söylediklerini tatbik etmessem savcılığa götüreceklerini söyledi. Bende kendisine ne istersen yap ben kimsenin emri altında çalışmıyorum 60 senelik din görevlisiyim yalnız ALLAHIN emirlerini tatbik etmekle mükellefim. Ne istersen yap sen amir olarak zorunlu tutuklama yapabilirsin evde bekliyorum gel beni al 10 günden beri hala bekliyorum. Ben ne hoparlörleri kapattım ne de sesini kıstım. Harıl harıl günde 5 defa Amine Hatun Camisinde ezanlar okunuyor.

Bu hususla ilgili sen ZEYBEK ve Müftü METE de Azınlığımıza bilgi verirseniz memnun olurum.
Ezanlar bizim Batı Trakya da Allah’ın adını andığı gibi, bizim Müslümanlığımızında varlığını kanıtlıyor. Azınlığımızında dini ve milli menşei bölünmez bir bütün olduğu için sizi 3 Türk milletvekili olarak Türk şehitler abidesine nasıl öneri vererek birlik tahtında imzalayıp abide diktirmişseniz ezanlar içinde ve bu manevi baskıyı ortadan kaldırmak için üçünüzün imzasıyla başbakana derhal bu hususu halletmesi için gerekeni yapması talebinde bulunmanız Türk Azınlığını memnun edeceği gibi sizi de manevi mesuliyetten kurtaracaktır.

Saygı ve Sevgilerime
Ahmet FAİKOĞLU



Δεν υπάρχουν σχόλια